21 Ocak 2013 Pazartesi

Manav Tezgahında Gülüşmeler Sempozyumu

Karanfilden adam yapamadım.
Çiçek sandım çizgide duranı.
Tokat gibi inerken gözlerime,
Kulaklarım kalbe zarar.
Duyurma saçmalıklarını !
Kinim azıyor,
Uykum kaçıyor,
Ve senden nefret ediyorum.

Hem kelinim, hem uzun saçlın.
Tarayamadığın !
Buluştuğumuz tatlıcının damak tadıyım,
Bir kavga arası serserilikten yorgun.
Bitap düşmüş duygularım.
Kelimelerim de lal olmuşsa demek,
Demek artık bu kalburluğa katlanamıyorum.
Çekip, gidememek gerek !

 Koca bir bok, Aykut

20 Ocak 2013 Pazar

Tarlanın Farelerle Orantısı

Ya uslu durursun bahçesinde güzelliğin, yada dikenlere muhalif olup güçlü olmak zorunda hissedersin kendini.

Çok küçüktük, insanları sokup zehirleyebilen arıların bile bizlere masum geldiği yıllardı. Kimse suçsuz değildir.  Bu ayakkabıyı giyemiyorum. Allah kahretsin ! Sen, yalnızlığıma kalkan olduğunu sanarak istediğin düdüğü öttüremezsin. Mahalle bakkalından bir örnek verdi bana geçen sene. Sus, dedi. Ayaklarımın altı pişti. Mutsuz görünen tabloların ressamları ağlamadı henüz. Güle oynaya bir seneyi daha devirdik bulutlarla. İşte ya bunu bunu yapma be kadın; yada götünü kaldırma, pohpohlanmasın egon. Tavan boyası yetiştiremiyorum sana. Anlaşamadık abiler ile verdiler yolu. Biletimin ucu yırtılmış ses etme. Anlatamıyorum.

Güçlü kadın olma sakın, güçlü sanırsın kendini. Usulca ağladığın odan küser sana sonra. Ormanda kaybolmuştuk. Rüzgarın en şehvetli uçurduğu, zil çalan eteklerim. Abi, koskoca adama nasıl dersin bunu. Düşünemiyorum, biliyor musun ? Hayır, ceketimi alsam üşümezdim. Tahminlerim beni yanıltmıyorsa doğru yerdeyiz. Senin doğrun, benim yanlışım yiğidim. İnatçı olmak, güçlü olmak demek değildir ! Güç sahiplenebilmektir sevdiğini, koşulsuz. Sevmiyorsun sen. Hiç dayak yememiş gibi konuşma lütfen. Ağzıma kan doluyor konuştukça anılarımdan. Biraz daha aşağıya doğru kaşırsan mutlu olmayacağım. Tarif edemiyorum ki karanlığı, bize yaklaşan. Ulan ! Sen neyin muhasebesindesin o zaman ? Astarı yırtıldı ceketimin. Giyemedim o gece. Filmin en güzel yerinde, insan konuşmak istiyor. Karakterlerin, karakterini sikeyim ! Bana muhasebe deme, yalanlarını örtmeden. Uzansana şöyle, kaşınan ben değilim. E madem seviyorsun, niye maraz çıkarıyorsun ? Sen uzaklaşsın, seni sevmesin diye mi ? Hayır abi, ceket diyorum sana. Bedelini ödemelisin. Kahve nasıl olmuş ? Ben namazı bırakmadım ki ibadet şeklim değişti yalnızca. Utanması olsa azıcık, açmazdı kış günü böyle yeşil yeşil. Anlatamıyorum.

Bazen nefret edip, bazen sevemezsin. Her ne kadar sınırda olsa da çizgin. Kuralına göre oynadın da sana güçsüz mü dedik ..?

Ocak bitmeden yazdırdın bana. Anlatamıyorum derdimi.


Boşluklar, Aykut