1 Haziran 2015 Pazartesi

Gole Giden Futbolcunun Yediği Tekmeye İtiraz Ederken Oyundan Atılması

Kolumda parmak izlerin,
Acısı geçti ama, derin..

Gerçekten olmuyor mu yoksa olması mı gerekmiyor çözemiyorum. Sakin ve terbiye edilmiş yılanın kuyruğuna basıp, sonra da neden parladın diye sorar olmuşlar. Sormak ile kalmayıp onu doğal yaşam alanından mahrum etmeye zorluyorlar. Çok uzaktan bakınca komplo gibi görünüyor ama buna inanacak değiliz. Gerek var mıydı diye sormanın cevap alınamadığı günlere merhaba diyemiyorum. Duygusal kişiliğimi derbeder edip,  kendini neden derbeder ediyorsun; senin ruhun arabesk de diyorlar. Sonra kalkıp gitmeye hazırlanıyorlar.

Merhaba, ben terbiyesiz, ağzı bozuk, insanları davranışlarına zorla maruz bırakan kişiyim. Aslında bu formülün sonucu kötüye çıkıyor ama ben kötü de değilmişim. Ya rab, bu ne yaman çelişkidir.. İnsanlar hep tuhaftı ama neden sorgulamazsızın yargılamak hala günah olmalı. Bunun değiştiğine inanmıyorum.  Hadi yargıladın diyelim; yargı niçin vardır bunun cevabını biliyor muyuz.. Yargı bir çözüm merci değilse neden var.. Peki yargılar neden hep tek taraflı. Hatta insanoğlu bu kadar basit ve ucuz kararlar almayı nereden öğrendi.. Kim bana cevap verecek..

Gelelim nedensiz hakikatlere; insanlar dolu ise taşarlar. Nicesinde tekerrür etmemiş olguları taze meyve gibi sunmakta günah olmalı. Yada boş verin sadece ağlayalım. Göz yaşlarımız bitiğinde, son tren hareket ettiğinde, beterin beteri baş gösterdiğinde, küçük detaylar hıçkırığa boğulduğunda, malum biletler durduk yere yandığında, bedenen fiiller eylemleri hatırlayıp özlem duyduğunda; beyaz kadın insanoğlunun dört dörtlük yada dört üçlük olmasının mümkünatı olmadığını anlayacak mı dersiniz..

Sorularıma cevap aldığım zaman soru işareti kullanmayı öğreneceğim.

Cepheler kime alınıyor..

Bilginize.

Kötü, Aykut