20 Nisan 2017 Perşembe

Konu Başlıklarında Çizgisini Bozmayan Aykut Yediği Son Golü İftiharla Sunar

Hüzün çukuruna ters koşuyordum,
Aynaların ardında sır, yalnızlığın peşinde kuvvet diyor şair.
Yakması çok uzun sürmedi sessizliğini.
Acıyor insan daha bir gidene el sallamaya.
Acınacak halde şimdi şehrim.
Tekrar ve tekrar yakarak o sevemediğin sigaramı,
Beni affet !

Sevdanın bir rengi varsa eğer kırmızı olmalı.
Öldüğünü sandığımız duygular ise öldürülmüş.
İnanmaya çalışmanın derdi de tuhaf şimdi.
Beni azad et derken mecazi derdim senin oldu.
Yeşerecek tüm sevişmeler benim çöpümde.
Güzel günler bileti geçersiz artık.
Kısa çöpünü çeken benim.
Yolun yarısında nefessiz bırakılanı da bu hikayenin.
Hudut önümde belirmişken,
Çelmelerin o en büyüğüne yenilen.
Daha kolay olacağını düşünmüştüm,
Ateşin bize olan etkisini, yanılmışım.
Yandın, beni affet !

Ben hala kırk küsür sayılı günlerin özleminde,
Görüşmede bir başkasının sesi.
Gözlerim, aynı çıkmazı tanıyordu sanki..
Kararların batıl durumları ve tıbba lanet eden ben !
Ne kadar çok çukurlu günler,
Hepsi bitti, hepsi kayboldu hatta seneler..

Önceki mevsimden kalan çiçekler,
Hala sen kokuyor ve sen kokuyorken dönebilirsin.
Zira dönmemelisin !
Elim kırılmalı belki ama tutmamalısın !
Nefeslerim kesilmeli ama nefesime bir olmamalısın !
Yaz günlerinde terlerimiz, karışmamalısın !
Seni yaktım, beni affet !


İnsanoğlu dağı yok edemiyor işte..

Sönmüyor sigaralarım..

Tedavide ki duygulara acil bir kaç ünite sarılma gerekli. (grubu önemli)

"Senin için ne yapabiliriz aykutcum ..?"


Saat sadece beş, Aykut


Temsili.

















Kırmızı Başlığın Serzenişi ve İyi Kalpli Kurdun Foyası..

Yine dönüp dolaşıp buraya geliyoruz bir şekilde. Eksik veya tam iken.

Fakat şu an eksikliğin esirliğinde, iç çamaşırlarımı göstermeden kimselere avunmaya çalışıyorum sersefil bir yalnızlığa. Ne ahh ettim ne de ahh aldım. Yarım kalmışlıklarımın bir ajandası var; göstermeye kıyamıyorum. Alfabemin en güzel harflerini yitirdim. Yine de olsun demek büyük başarı iken sükutumu korumakla mükellef oluyorum ben. Kolay olmadı, olmayacaktı da koca bir devrin kapanışı. Şimdi herkes usulca jartiyerlerini çıkartsın. Savaşa çıplak devam edeceğiz.

Uzun yolun en keskin virajında takla atan bir otomobiliz seninle, Keskin sirkenin küpe duyduğu ama kendi yordamıyla imkansızlaştırdığı bir aşk. Tıkandık ve bittik. Canının cehenneme gitmesini istediklerim olmasın diye dualarım. Ecnebi klavyesinde hala yazabilmenin mutluluğu bile kıymetli, sen kimsin ki..? Alıp giderken almadım deyişlerinin yalanını sevsinler. Kafam sen kadar güzel iken ben yine seni arzulayabiliyorum. Ne yazık bana ! Ne yazık ki bana en değerlim ettiğim kabus görünümlü sessizliğinde hala boğulabiliyorum. Kurtarın ! Neyin formülünü buldun acaba, meraklar içerisinde boğulurken ben seni fütursuzca bakışların altında ezilmekten kaçamadım. Biraz soğuktu ve köpek durmadan havlıyordu. Burada yarım bırakmak istiyorum. Zira yarım bırakılma kursundayım. Ölmedim !

Kokusuz fesleğen, Aykut