29 Eylül 2012 Cumartesi

Kabilenin Yerli Yersiz İnançları

O gece de çıplaktım.
Bana seni anlatan bir şehre ihtiyacım vardı.
Bulamadım.
Hep yanımdakileri, hiç kaybedenim ben,
Daha kalıcı olmadan,
Memnun olur musun ? lütfen.

İtfaiyeler geldi bana ikramlarla,
Dikkatim sen kadar dağınık.
Ve o sabah nasıl toplamışsak yatağı,
O da dikkatim kadar dağınık.
Biliyorum ki,
Küllükte yer kalmamasından rahatsızlığın.
Dünya dahi bize kalacaksa, eksik olsun !
Küllük benim olsun, en az senin kadar.
Parmaklarım kamaşırken tükürmüştüm camdam.
Saklamadım ama görmedin de..
Bir bira daha açalım diyordum sadece,
Kırmadın beni, ölürken.
Bu da mı yok sayıldı demeden hemde..
Komşularda rahatsızdı.
Komşumun komşusuyum, sorularım var.
Komşumun komşususun, evde eksik mi var ?

Hepimiz misafiriz ve buna mutabık.
Ölen kedileri çıkarma içimden,
Kafam çok güzelken.

Bana seni anlatan bir şehre ihtiyacım vardı.
Sen öyle bir şehir oldun ki iç cebimde, anlatamam.

İşte ben o gece de çıplaktım...


Sevgiler sunacağım, Aykut


Uslan artık gözlerim uyku vaktidir.




17 Eylül 2012 Pazartesi

Kuşların Başıboş Şarkılarını Yazan Adam...

Biraz daha yıldız.
Odamda aradığım kayıp kumandayım.
En arka sıradan sana bakarak hemde.
Bankada sıra beklerden sana da numara aldım.
Yap sende bir numara eşitlensin, hesaplaşalım.
Islak görüşlere davetiyem de vardı, kalamadım.

Şu an burada ki ben değilsem demek,
Son çıkan yangında, en kurtulanım.
Bileti olan tünele girdik bir de geçen,
İçinden geçmeyenlere küserek baktığım.
Sabahın simide en yakışan dakikasında durdum.
Gündüz sanılan geceye uyandım ansızın.
Sonra baktım daha kalabalık yanlarım.
Üzgünüm biraz kilo almışım.
Yapışmışsa belki ceketime toprak.

Binlerce sayı buldum ben,
Taş kesilirken heykelinin ardından.
Denize daha yakın ve martılara dargınım.
Sen yokken pirince uzandığım,
Mercimek ayıkladığım anneyim, kocasızım.
Üflemen gereken mumlara sarılıp, uyuyup kalmışım.

O gün gökyüzünden çok su yağıyordu.
Benzim soluyor, benzin zamlanıyordu.
Simitçi de gördüm kendimi ya da buldum.
Uzaktan daha perişan ve en küçük asal sayıyım.
Sonra bak dedim oğlum,
Vapur seferleri mi iptal edilmiş neymiş..
Bir şeye binerek olduğun yere varamazsın !
Elimde çiçek vardı ve çok ıslandı.
Benim kadar olmasa da martılarda ıslandı.
Bak çok kırgınım, dedim.
Martı da sana selam söyledi ve abi dedi;
Abi, dedim.
Abi, dedi. Öleli çok zaman oldu mu ?
Islanmaya devam ederken, durdum.
Gökyüzüne kızarcasına yere baktım.

Binlerce sayı buldum ben,
Taş kesilirken heykelinin ardından.
Yaptıramadığım ne kadar emir varsa hemde,
Ben demir oldum kesildi yanlarım.
Ama iyi oldu çünkü üzgündüm.
Biraz kilo almıştım sensiz.
Haberin olur diye korktum, bir bilsen.
İşte ya da belki bu yüzden kızmıştım  martılara.
Heykelinin kulağına fısıldamışlar belli ki.
Belli ki adım yine adına karışmış.
Bir ikiz doğmuş o an her hastanede.
Haberim aldığımda kalakalmışım.

Şans körü bahtım nicelerce.
Ne zaman otursam bir yere,
En güzel kıza uzak düştüğüm.

Bir saniye,

Şu an burada ki ben değilsem demek,
Son çıkan yangında en kurtulanım.
Al, bunlarda kurtulamayan yanlarım.


Sevgilerimle, Aykut('un)



Temsili