9 Eylül 2016 Cuma

Yazımı Kışa Çevirdim, Sözümü Çoktan Verdim

Enine çizgili çarşafların size büyük selamı var. Çok oldu değil mi?..

Bir şifa şarkısı çalmıştık oysa, bir andavallık öyküsü. Biraz yosun kokusu o pis denizin ve okunmamış kitaplar vardı sadece, okudum hepsini. Siz meraklanmayın şimdi bitiyor masmavi gökyüzü, balıklar gidiyor nedensiz. Bir pasaport çıkarttır o soysuz gemilere, nasıl olsa giden dönmüyor geri..

Dilersen infaz et bu kötü kokuları ama şu suskun ağzıma sıçtırma benim. Yada bir piyano tuşu ol, yanlışlıkla dokunayım sana. Çok farklı bir şey yapmak isterken, hiç beklenmedik bir darbe ile insanın canının yanmasısın sen. Kim bu göz dağı veren yeşillere, oksijen kara borsa iken hemde, bilemiyorum. Aslında çokta umursamıyorum. Zira yazdım kitabını ömrümün. Yol verdim en delisine karanfillerin. Aynı kitabın öykülerini yaşamakla meşgulüm. Fıkrayım ya.. Pişman mısın diye sorma sakın ! Ben sana niye geceleri senin olduğun yerlerde uyumayın dediklerinin nedenini soruyor muyum?.. Çünkü çarşaflar enine çizgili ama aramızda da gri bulutlar. Sen karıştırma yine de mevsimleri, özlemişsindir beni diye umuyorum. Sanki biri gelip almış ehliyeti ya da başka biri sormuş da kimliğimi, koşarak kaçmışım derin dalgalarına yoksulluğun. Bu ara başımda da dertler kol geziyor. Dileniyorum şarkılarını radyolardan, çalmıyorlar. Çalmasınlar, hatta çalamasınlar o şakacı hırsızlar. Bilemesinler notalarını.. Şimdi fazla uzağımda olmayan sahil semtinde bir kumsal dahi yok. Sana da hiç haber vermedim ama sen bilirsin beni affetmeyi. Gül ağıcının klarnete dönüşüp ebemizi sikmesi gibi senin ağlamaların. Bir de senin şu gönülçelen ağmaların; bakıyorlar gözlerimin içine içine.. İçine sıçtığımının kerkenezleri.

Gönlümün renkleri açtı seninle, mevsimimin çiçekleri. Hadi besle yine martıları, simidin tadını bilsinler tekrar.. Ve tekrar yıkansın çarşaflar. Neyi ne kadar sildiğimi de kimse bilmeyecek zaten

Ne kadar sebepsiz olabilirse bir insan, o kadar sebepsizim.
Geri bildirim göndermek istiyorum, elimde kelimeler.
Yap boz toparlanmıyor.

Ben yokum;burada değilim, Aykut


gelişine dünya..