29 Haziran 2019 Cumartesi

Okunmuş Kitapların Okunmamışlara Nispet Yapması İlk Final Bölümü

Vakit usul usul birbirini takip eden sayaçlar ile tükeniyordu. Besbelli ömürden yiyorduk. Havaların sıcak zamanları işte, başlarına doğru tercihlerin bir bütünü oluşturması ve süre gelen hikayeler. Hatta en bildiğini tanıyamama seramonilerinin başlaması, senin ellerin kopana kadar alkışlaman ama için bir tuhaf hani.

Tuhaf ya işte. Sürekli sonlar yaşıyor ve kelimeler ile şekillendiremesekte yazıyoruz. Mesela şu an saatin ikiyi otuzsekiz geçmesinin sonunu yaşıyoruz.Yarın bugünün yasını tutabiliriz. Sürekli biten bir şeyler var. İnsanoğlu günaydın ! Bu sürekli bitişlerin yeni başlangıçları içinde sürükleniyor ve tüketmeye devam ediyoruz. Bu süreç ki türlü duygulara gark ederken seni ben bu yazıların sonuna geliyorum. Yıllar affeder de işte, yollar affetmez bazen. Uzun zaman öncesinin, uzun yollarında bulunduk. Uzun insanların boynundan tattık, kül rengi sabahlara uyandık kimi zaman ve kahkahalarda yüzdük. Ne meşekkatli, ne vefadan yoksun..

Teşekkür etme istiyorum tüm kazık atanlara, tüm hainlere, tüm vefasızlıklara, tüm insanlıktan çıkıp insanlıktan çıkaranlara.. Bu bir silsile de olabilir bittabi. En çokta insanlığı hatırlatanlara. Herkes ama herkes iyi ki varmış. İçim nasıl da rahat şimdi ve vicdanımda nasıl yeni çiçeklerde açtı bilemezsiniz.

Sonuç olarak bize kalmayacak dünyalar için, bize kalacak günahlar biriktiriyoruz; demişler.

Bu hayat bitecek bir gün..

Sımsıkı sarıldığın duvarlarmış,
Bir günü bin defa dedim, anlattım.
Bakışlardan fallarım oldu, sen dedim.
Şarkıların kimin için yazıldığı manasız.
Söylüyorum herkesler duysun,
Ben hep sevdim menekşeleri.
Açmadılar diye küsmedim hem,
Hem toprağına sarıldım yokken.

Bak, sokağın tanıdıkları kim demişler,
İnsanoğlu işte bu idareyi beceremiyor.
Ben ise şimdi muntazam bir filmdeyim.
Mutlu hikayeler biriktiriyorum.
Sesim çok kartlaştı, gidiyorum.

Bitti, Aykut


Adalet yokluğu kainatın her yerinde aynı seviyededir.

9 Haziran 2019 Pazar

Zamanın Tadı Damakta Kalacak Yerinden Selamlar Getirdim.

Şimdi geç olan tek şey saat bence. Senenin yeri yakışıklı ve gayet uygun seni seyretmeye. En güzel döneminde karşılaştığım bir ağacın, rüzgarda vals ederken çıkardığı ses, aman Allah'ım ! Öyle güzel günlerini yaşıyorum ki belkide ömrümün, sana bunları bizzat anlatmam gerek.

Elimdeki en eski zamanın,
Bu muhakkak belgelendirebildiklerim.
Günden güne birikmiş öpücüklerin,
En azından solmamış çiçeklerin aynı elinde.
Ben ise çok yabancısıymışım hikayenin,
Seni ikna ettim, seni tanrıça..

Tersine koşmak gerekmiş,
Birini dahi ayırmadan sevmek.
İnsan kendini bilmiş sanıyor işte.
Özür dilerim bazı çiçeklerden,
Benim için de açmıyorlar elbette.

Sen şimdi, senesi dolmuş ve en güzel yanı mevsimin.
Süresini arttırdığım kirpiklerimin ve kırpmadan bakabildiğim.
Sen gönülden ve daha nicesi diye eklediğim dileklerimin sahibi.
Sıkı sarılmanın gözlerini dolduran kadın,
Anlaşılan o ki, bana armağanısın yaşamın.

İçimdeki piyanonun tuşlarında sesin,
Hiç bitmeyecek bir rüya gibisin.
Benim gibisin, bendensin.
Bensin.


Büşra'ma küçük bir teşekkür.

Aykut G.

Gönlümün misak-ı millisini çizdiğinde daha düşüktü yaşım,
Gözlerimin içindeki düşman askerlerinin katilisin.
Varlığına layık olmasa da sana sunduğum aşım,
Sen bir devri kapatabilecek güzelliktesin !