20 Nisan 2017 Perşembe

Kırmızı Başlığın Serzenişi ve İyi Kalpli Kurdun Foyası..

Yine dönüp dolaşıp buraya geliyoruz bir şekilde. Eksik veya tam iken.

Fakat şu an eksikliğin esirliğinde, iç çamaşırlarımı göstermeden kimselere avunmaya çalışıyorum sersefil bir yalnızlığa. Ne ahh ettim ne de ahh aldım. Yarım kalmışlıklarımın bir ajandası var; göstermeye kıyamıyorum. Alfabemin en güzel harflerini yitirdim. Yine de olsun demek büyük başarı iken sükutumu korumakla mükellef oluyorum ben. Kolay olmadı, olmayacaktı da koca bir devrin kapanışı. Şimdi herkes usulca jartiyerlerini çıkartsın. Savaşa çıplak devam edeceğiz.

Uzun yolun en keskin virajında takla atan bir otomobiliz seninle, Keskin sirkenin küpe duyduğu ama kendi yordamıyla imkansızlaştırdığı bir aşk. Tıkandık ve bittik. Canının cehenneme gitmesini istediklerim olmasın diye dualarım. Ecnebi klavyesinde hala yazabilmenin mutluluğu bile kıymetli, sen kimsin ki..? Alıp giderken almadım deyişlerinin yalanını sevsinler. Kafam sen kadar güzel iken ben yine seni arzulayabiliyorum. Ne yazık bana ! Ne yazık ki bana en değerlim ettiğim kabus görünümlü sessizliğinde hala boğulabiliyorum. Kurtarın ! Neyin formülünü buldun acaba, meraklar içerisinde boğulurken ben seni fütursuzca bakışların altında ezilmekten kaçamadım. Biraz soğuktu ve köpek durmadan havlıyordu. Burada yarım bırakmak istiyorum. Zira yarım bırakılma kursundayım. Ölmedim !

Kokusuz fesleğen, Aykut

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder