13 Temmuz 2012 Cuma

Kentlerin Boğazı Şişerken Marazlanma Adamım !

Çokta geçirmemek iyi oldu geceyi,
Unutmamak ile mükellef olabilirdim.
O anı hak eden gözlerim kör şimdi.
Yaşadığımız sokaklardan çok uzak,
Bir kaldırım sanatçısı,
Hikayesi meçhul,
Bakışları yakışıklı..
Çok umursamazdım aslında,
Sırf geçip gitseydin yanımdan.
Görevini kötü niyet ile kullanmana,
Soğuk suratından düşen ifadesiz bakışlarınla,
Kırdım raketini, zaten senin olmayan..
İkimizin bir şeyi olsa ne hoş olurdu.
Ortak bir kahkaha mesela,
Belki bir dudak kardeşliği.
Gerçi güldük biraz,
Banklar üstünde simit yer gibi.
Dahasına bağışıklık kazandığımdan mıdır bilemem,
Sanki yoktun o gece arabada.
En düdüklü tencerem olsaydın birde,
Düdüklüm de ayşem, kadınım.
Ellerin takipliğinde de vardın,
Dönüşte bir çırpı inişin hani..
Varmadan mesken yeşiline kaçışın.
Neticesinde, sen haklıydın !
Ellerin ellerini itmen hoş karşılandı,
Sana açtığım davada... sen kazandın.
Hava bugün de sıcak kadınım.
Kifayesiz sırıtman kadar, kafiyesizim.

Işıkların yanıp söndüğü tünellerin sonunda,
El üstünde el, taş üstünde taş..
Yorgun ve apansız bir yalakaydı sana bakışlarım.
Şişelerin kırılmadığı ormandan geldim sana.
Dönebildiğim kadar kıble,
Gidebildiğim kadar yol,
Bırakabildiğim kadar ben bıraktım yanına..
Marazlandın bir gece yarısı,
Uykun kaçalı olmuş hayli,
Hiç diyemediğim kelimelerimin,
Kesilmişti bileti çoktan geldiğim noktaya..

Alkol sana yasakken, kadınlar geldi.
Tam da soğuk basalı fikirleri,
Kaçıp kaçıp yanımdan yanına,
Dönüşte sende bıraktım gemileri.

Yakamadığım...


Hiç uslanmayanlara, Aykut



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder