3 Aralık 2012 Pazartesi

Bana Kuru Söyleyin, Tanelerini Sayacağım.

Bunca zaman kavramının içine sıkışıyorum. Sessiz kalıyorum gibi gözükmesi hakkında dualarım vardı. Geri çekmeyi unutmuşum. 

Bazen her şey olurken, bazen hiç şey olması da sakat bir durum. Neticesinde kafanı dağıtmak gerekirken, aman dağılmasın dediğinde oluyor. Burası ihtimaller dünyası ey fani ! Seçim yapmak kaçınılmaz oldukça, seçenin aslında seçilen olduğunun farkına varması da uzun sürmüyor. Bir gün topladım ne varsa, koydum önüme; dur, biraz eliyim derken, kendimi elemişim. Bu toplayıp, yargılama ve tartıya koyabilme meselesi de çok vahim, çok zor. Yani varabilmesi güç bir yer. Yirmi yılda bir yaparsın ancak.

Kendini görmek istediğin yerde durmaya çalışma çabaları, genelde hüsran bir tablo ile sonuçlanır. Nadir olaylardan birisi de kendini göre bilmendir  Sorumluluk, duygudan ibaret; yasakları çiğnemek için artık yaşın geçmiştir. Omuzlarında her gün darası alına alına artan ağırlık kütlesi de sorumluluk ise , ben böyle duyguyu neyleyeyim ? Bir gün sihirli değnek bulurum diye ödüm götümde geziyorum.


"Komşulara karşı, çok ayıp oldu !"

"Eller günahkar da, biz cennetlik miyiz ?"

Neyse.


Sevgiler, Aykut

Temsili omuzda ki her gün darası alınan ağırlık.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder