27 Haziran 2013 Perşembe

Ağzıyla Gitar Solosu Atan Adama Konulan Gırtlak Kanseri Tanısında Ki Anlamsız Şeyler

Evin sakinleri çokta mutsuz sayılmazdı. Birden devrilen mumluk, yangına değer derecede bir başarı ile devrilirken, kaç kişi olduğumuzu sayamıyordum...

Rakamları çuvallara doldururken de sahipsizdik, okumayı yazmayı ezberliyorken de.. O gece çok karartı vardı mutfakta, çözemediğim. Evin halıları ıslak, evin mahrem yerleri sana küstü. Bak beni yanlış anlıyorsun. Biliyorum kadınım. Aslan rolü nicelerine yakıştı, yıllar yılı. En tuhaf şifonyerinde ki bardakların çatlak olduğuna sende şahitsin ! O gece sabahlamaya çeyrek kala, sızmaya bir hazırlık bir hazırlık.. Çantanda ki geceliği çıkartıp yanıma gelmen cesaret isterdi. Üzerinde ki gecelik benim. Giy şu üniformanı ! Çatlamış bardaklara tekrar tekrar rastlıyoruz. Ahşap merdivenler kaymaya müsait. Tedavi süresince sigarayı yasaklamışlar. Ben neyin derdindeyim, şimdi... Dökmeden yudumlayamıyoruz kelimeleri ve sende hala özgür bir zihniyet, bir ingiliz tavrı.. Kaşlarının tam ortasından öpüldüğünde henüz irili ufaklı yaşlarda seyrediyordu cesedin. Hiç doğmamış olmana bu denli şaşırmama çok şaşırmıyor değilim. O son kararı verip, kalemi kırmana ne demeli ..?şimdi. Ülkenin biraz aşağı, biraz ortası bir beldesinde içine düştüğü yerde kalamadın tabi. Sana en az senin kadar büyük ve derin düşünebilen tuşlar lazım gelir. Basmaya doyamıyorsun şakaklarına şakaklarına.. Ulan, felç geçirsek ya şuracıkta ! Tutmasa en sol yanlarımız. Kırık masada da bir çatlak bardak var , üst komşu "gözdür, göz" dedi. Aynı gözler ile oturup ağladım. Sarılmaya bir sürü yastığın olduğu bu evde şaka yapmak afarozluğa bile neden olabilirdi. Kırılan kalemlerin, gönlünü nasıl alırız birlikte bilemiyorum. Tek bildiğim, çakmakta açacak görevi görebiliyor.  Yedi düvelin en başarılı noktalama işaretleri seni gösterirken, tabelalarda rakımların geçerken hemde; bir ingilizce türküdür dilinde ki, senin.

Kusursuz intihar gibi süslendin o gece. Evin halıları kurumamış, saati bilmek istemiyordum.

Çek şu gitarın fişini ki, daha fazla ağlatma komşuları.

Gün aşırı sırnaşıyorum çiçeklere; geceleri fotosentez benim de hakkım !

Kafamda bıraktığım, defterler var.

Nerede olması gerektiğini bilen virgüllere selam olsun !

Evin sakinleri, çokta mutsuz değil.


Sevgiler, Aykut


kalbimize giden yol...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder