Bir kaç asır berisiydi. Belki milattan öncesi. Taşların daha çok yüzümüze gülmeye fırsat bulduğu bir iş gününde, henüz keşfettiğim şarabı yudumlarken konuverdin yanıma. Anlat dedim sana, anlamadan. Anlatamadan öldün. Dün, senin günündü; o gün çok ileri gittim. Bugün bağışla..
(2 mayıs 2013 günü saat 22:00 suları, beni kabataşa götürmeyen metrodan eminönünde inerken, trafik lambası yanmayan caddeden karşıya geçerken, gaz maskemin lastiği kopmuşken yaşayamamışlığım.)
Olanları çok ciddiye alıyorum,
Olayları kendim şekillendirirken.
Yumuşak tenimde ademoğlu ağlıyor.
Harfler parmaklarıma yapışırken..
Sert sessizlerin şerefine !
İçimde ki çerçevelerin resimlerini kim çaldı ?
Utanç tablosu yerli yerinde..
"Kahrolsun bazı şeyler", Aykut
bazı şeyler ! |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder