Yarıda kalanlar müsait bir yerde inerken de, sessizdik.
Bugün olmaz ise, bir gün elbet; sana dair gecelerde süslendik.
Öksürdüğümü ve boğazımda ki düğümü birde şu senin düğünü..
Nasılda basıverdim mavi alevli uykumda..?
Ve gülerek ve ayrı kaplardan içiverdik suları.
Ve nihayet, şimdi seslenmek için çok geç,
Koşarak uzaklaşmak zamansız.
Diğer bazı şeyler, bazı bazı erken.
Vakit ya, hepsinden geç.
Mutlak bitecek vecizeler ile doldurduk mühimmatımızı.
Ölüme koşuyoruz her an, önüme pisliyor kuşlar.
Pis vecizeler, Aykut
bana bi votka martini ! |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder