9 Ocak 2011 Pazar

Parmak İzi

Kayboldum gibi görünüyorsam, kaybolmamışımdır. Gözlerinizin içinde ne zaman varolurum, o zaman küllerim savrulur. Ve bunu değil siz, ben bile göremeyeceğim. İçimdekini anlatamayınca, böyle yazasın geliyor. Birde büyüyor yangın, itfayelerin yolu kesilirken.. Ellerim aşınana kadar alkışlasam yeridir, o vakit. Cin gibi gören gözlerde bağımlılık yaratabilecek raddede, hiç. Ki sen gel gör, ne kadar da mutlu.

Kızmayın abiler, ablalar.. O daha bir çocuk. Görüntüde ki görüşmeleri, içine kağıtlar doldurduğumuz şeyleri, birde kedinin siyahı. Nasılda parlar gözleri.. kedinin, karanlıkta. Arkalı, önlü nüfus kağıdının fotokopisiyle şaka yapılmaz. Biz neyin hesabındayken, kimler hangi dümenin başına geçiyorsa artık..(?) Tek kelime ederdim belki, duyacağını bilsem, yeşil karanlık ittifakının.. Nerdesin? Duymuyor muyum sanıyorsunuz. Bir de heves olur bazen, kırılır sonra bütün besteler ve kapar şifayı şizofren. Huzurunuzda taklalar atan soytarı, olabildiğince mutlu görünür. Gecenin sabahına varabilen neyi varsa, saat bilmem kaçtan sonra yine geceye aşikar. Lakin, gecenin geceye kattığı ne varsa, geceliğinle gecemden çaldığına saydım. Bir küçük delikte de gün aydınlık. Sonra ton balıklı salata tadında sabah sporu kavuşsun bünyemize.Eyy insanoğlu; hakaretinden yılmadıysam, elbet hakkın rahmetine kavuşacağımdandır.

Dedim ya, kızmayın efendiler. O daha bir şizofren.

Selametle..

Bireyiz.Her birimiz, şakalar besteleriz ruh halimize...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder