6 Temmuz 2011 Çarşamba

327. Kayıp Ceset Klostrofobisi ve İtalik Dürtüler

Sesim titriyor gözlerinin içinde.
Suyum bitmiş, gece gelmiş.
Fotoğrafların gözler önünde,
Bilemedim. Elim gitmiş.
Kaymış işte, ne bileyim gözlerinden.
Her yeri kayıp, en sessiz gitmişsin.
Ürkmüş alacalı renkler,
Gelmeyeceğim dedikçe,
Sarkmış.

Hep benim gibi kalmışsın zaten.
Yok, merak etmiyor değilim seni.
Elim gitmiş işte, ne bileyim?
Artmış mı dersin aurası kirpiklerimin,
Sanmış mı dersin doğmamış çocuklarımız annesi,
Seni..

Öldüğüm tek dünya burası iken,
Ve hala her enstrüman seni tanıyorken,
Koşarak gitmemiş mi Hak'ka selamet.
Utanmamışsın sen yok.
Unutmamıştın zaten de.
Elim kaymış işte, ne bileyim ?

Senin çıplaklığın korkuturdu,
Benim acıkmalarım,
Bin öğün tenini.
Seni sana, sendekini,
Sende ki kini kavuşturmamışsın.
Ki sen,
Görmeliydin sana diyemediklerimi.
Özlemek ne kelime ?


Sen çirkindin ve saçların.
Örtülmeye and içilen bir tavrı sevginin.
Ölmemeliydin !
Denizde ki girdap,
Tenimde ki son durak,
Elimde ki kısa çöp.
Hani yıkardık bulaşıklarını birbirimizin.
Saklar içten içe, ceyran ceyran..
Sevişmek ne demek ?
Kim daha net görebildi seni ?

Karanlık ne de güzel aydınlatırdı.

Ve bir sayfa daha çevirir, 
Üflerdik surrumuzu.
Gülerdik.


Yerde yatan seni görmek,
Sende ki fikri keşfetmek,
Nicesini sığdırmak herhangi bir cebine.
Ahlar köyünde birbirimizden.
Yoksan bir iletken kadar,
Ve dünyaların nağme tohumları ile 
Lanetler diyarının en ücra çerçevesinde,
Yoksan, yoksun demektir.
Ölmeye lüzum yok.
Ölümsüzün olamadım !

Uzun rüyalardan seni çalmak mı dersin ?

Ellerimden toz gibi adını,
Sarıp sarmalayıp cesedini yakmak.
Bakışlarından kaçıp,
Seni başkasında bulmak.

Küllerim ile küskünlerim,
Bu alıp gittiğin,
Zaten, hepsi senin..

Bir otobüse bindim.
Bir daha görmedim.
Ki ben eminim,
Düpedüz kıyamet senin sevdiğin..



Sevgiler, Aykut

Senaryomuzun Talihsiz Replikleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder