8 Ağustos 2011 Pazartesi

Yıkansa da Çıkmayan, Kulağımda Ki Ses.

Kaybetmeyi sevdiğimi bilmiyordum. Islaktı üstümüz ve zaman zaman yerde biraz kırıntı.. Yazamıyorum sanki. Duyduğum sesin, çağırdığı başka birileride vardı, benden başka.. Ben sigara yakmaya gider, düşünemezdim. Güzel şarkıları gecenin ve sahipsiz yıldızlar olurdu gökyüzünde, benim umurumda olmazdı. Bütünü ile sevişememek bir nesnenin ve tuhaf sancıları kabus denenin. Ellerimizi delen kimdi ? İçinden geçen kokulara sahip çıkamadım. İyi, kötü çirkinleşmek yukarıdan aşağıya ve farklı açılarda. Yazmıyorum sanki. Bağışla !

Belli bir zaman geçecek denizin üstünden. Kavram karmaşası değildi aslen canı sıkan, kanımca. Ya biri git diyecekti, ya diğerleri kal. Kaldıkça batıyordu sanki ve her yanım çakal. Kulağına fısıl dayamadığım tek sözcük ise de, hoşçakal.

Gemi batmadan kaçanlar olmuş.

Eli sevda tutan herkesi öldürün, emri verilmeden..

Eski esvatlar var eski hatıraların yanında. Duruyorlar gece gece, Allah Allah.. İnsanın bir yanı insaf derken, diğer yanı ifşa diyor. İfşa etme durumunu, vaziyetini. Gösterme jartiyerini. Hayat, yaşayamadıklarını en çekici kılandır. Yaslanamamanın teleşı alır götürür. Ne bokumaysa o da..Anlamıyorsunuz ama bende anlatabiliyor değilim zaten. Yüzlerin, binlerin, milyonların korktuğu bir döngü bu. Bulaşmayın arkadaşım. Hayat, deli racon kesiyor.

Paralarla dolu bir havuzda boğulmaman mümkün değil..
Adını duyması gerekenler, çoktan duyup unuttu ise, bok yolundasın.
Sigaranın külünü dökerken bile tutturamadığın, yalnızca bir kül tablası. Unutma !
Öyle ise niye var karanlık, aydınlık bile yakabiliyorken bizleri.. ?

Eyy cemaat, saçmaladığımı düşünüyorsunuz. Evet.Canınız cehenneme..

Bulaşmayın !

Sonuçta sevgiler, Aykut

modern fotoğrafçılığın temelini attın. fakat ağzımıza sıçtın.. sevgili  louis

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder