7 Kasım 2011 Pazartesi

11. Parmağın İlk Feryadı

Özür dileyerek başlıyorum. Fikrim kararıyor. Cürmüm ekşiyor..

Nasıl bir melodi olmalıydı, bu finali benimseten insana..

Kimse, kimsenin her şeyi olamazmış ! (Teşekkürler Feridun)

Oradaydım. Güzel semtin, güzel sokaklarında, caddelerinde yürüyorduk. Hava dünden kalma soğuk ve biraz kararmaya yüz tutmuştu. Adın, karamsarlık tadı veriyor, dudakların her köşeye sıkıştığında "kurtar beni!".  Yılgın ve eskimsi bir mekan bulduk. İçinde sıcak çay besleyen ve bir yan odasında sevişen bir kaç kadın.. Soğuğa meyilli olan bir tek inançlarımızdı. Öyle kaldı. Bir bilet almıştık, benim hep aldığımdan.. Saatini oksijen vakumlayarak geçirdik. Gezerek atıştık, gezerek atıştırdık, gerçeği yalanla karıştırdık. Sonra ben "yapma" dedim. Yine aynı konu.. Servis geldi. Biniyordun ama gitmek içinden gelmeyerek. Benim surat milyon karış.. Bir de mesaj geldi. Telefon yerde ve paramparça ! Konuşmaktan, düşünmekten, özlemekten..

Sivilceleri güzel kılan, yaşamsal tetkikler..

-Ya, bi siktir git !
-Eyvallah.

Bir de eskilerden; "Annen, annem olur. Sen kardeşim olma,yeter."

Bişiyler, Aykut

Bir gidiş..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder