24 Kasım 2011 Perşembe

Doğar- Doğmaz

Doğmuş olabilirim. Yüksek sesle bağıran insanlar içinden, bütün sükunetimi koruyarak buralara kadar geldim. Ya da tam tersi oldu. Orasını tam kestiremiyorum. Bugün en klişe bulduğumuz sözleri, dün ilk kim söylemiş, onu meraksıyorum. Hepsi bu olsa gerek.

İnsan heyecan dolar.
Ansızın,
Kimselerin sıklıkla bulunduğu,
Bir gün daha biter.
Utandırma !

Durumu dramatize etmemeliyiz. Çokça yıl oldu zaten, bu dünyaya ayak basalı. Neredeyse çeyrek asır ! Gün bu gün, çeyrek altın 168 lira, çeyrek asır muamma.. Sonra insanlar doğum gününe özel şarkılar yaparlar. Nicesinden, aşk geçer. Benimse boğazımda kalan.. Tövbe, çarpılırız ! Alışmak güzel.

"Matador demiş ki boğaya, senin boynuzların neden eğri ?"

Saatleri yakalayamıyorum. Su gibi akıp geçen zamandan içmek farz olmuş. Abi şu 24 saatlik periyodu niye uzatmazlar, anlamıyorum. Zaten ne gecemiz belli, ne de gündüzümüz. Hadi diyorsun; bir şekilde zaman ayarlanabilir. Sonra, hop ! Kapitalizm, hiyerarşi, bok ve püsür..

Hoş sesli bir bayan tanıyor ve kendisini seviyorum. Yanında bücür, gönlünde şaklaban, elinde vücut, aklında fikir,fikirde ampül, yüzünde gülücük,sırrında ipucu, alnında iz ve dibinde uzak..

Abartılı yaşam belirteçlerini sağımıza,solumuza sürterek koşar adım depar atmamız an meselesi ! Hadi, dayan !

Bir hicranın postacısı.
Cebinde mektup unutan,
Sihri kaçmış.
Bir an dersin işte, ha gayret !
Başladığın cümle bitse,
Yer yerinden gıpta,
Hakaretlere karışır adın.
Anladım.
Klavuzum pamuk,
Yerim dar,
Fikrim köhne.
Koyma beni sensizliğe.
Ay benim kadar,
Işıltılı bu gece..
Aybenim !

İçinden çıkılamayan içlere selam olsun..
Ayrıca,
Hayatıma giren bütün kadınlara ve erkeklere teşekkürü borç bilirim.

Sevgiler, Aykut

Bütün güzel şeyler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder