2 Kasım 2011 Çarşamba

Ömrümüzün Uç Noktası / Üç Noktası

Sol kulağım çınlıyor.

İnanın ki; insan biraz daha zorlarsa, geleceği yaşamaktan vazgeçebilir.

Kediler ölürken şahit olmanın bedelini ödemenin burukluğu içimde sanki.. O an, ben ölüyormuşum gibi hissettim. Bakınız sinir bir yere kadar derde devadır. Fazlası arap saçına mukassed eder adamı ! Üzüntünün tanımı yapabilen ilk 10 adamın elini öpmeyi planlıyorum. Bende gözlüğümü takıp gazete okuma taraftarı olabilirdim. Fakat kör oldum.Gözlüğe gerek kalmadı !

Her şeye "eyvallah" çekmenin hafifiliği, her hangi bir zeytinyağı markasının televizyon reklamında kilere benzemez. Eğri oturup, doğru konuşmayı denedim sonra ben, olmadı. Yalan günahları yıkarken, pasta-cila çektiğimiz gönlümüzün hali harap. Olsun. Anlamasın beni sarı çizmeli Mehmet ağa. Anlamanızı da beklemiyorum zaten. Hiç birinizin ! Üçümüzün, beşimizin bildiği bir hikayenin ayyuka çıkması da beni bırkalamamaz. Gizlim saklımda yoktur zaten. Yakar cigaramı geçerim karşısına ve derim ki;  "bak arkadaş, mantık nedir bilir misin ?" Yada s.ktir edin. Kimin umurunda..?

Cümleten iyi geceler,
Birde sevgiler, Aykut

Pasta-cila gönlümüz ve karanlığın bakış açısı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder