11 Kasım 2011 Cuma

Yerde Ki Ekmeği, Yerde Bırakamama Gereksinimi...

Altın bir bakış kaplı çehresi vardır yaşatıldığında ve yaşam belirtisi yüksek kimi zaman.. Yıllara feragat etmiş belli ki, ki nicesi nedensiz bir sevişme ile sonuçlanmış, her seçimi bir ayrılık vakti kılan. Yasaklardan ayağına pabuç etmiş. Takılan her lakaptan bir kulp belirtmiş, gözüne kestirebildiği. Yarım ve faydasız bir fikre sahip bedeni, henüz aklının bilincine varamadan dahi atışlarını duyduğu kalbini yoklar olmuş(-tu).

Bir nota, bir istimlak, bir talan !

Var gel şimdi, gülmeden yaşayabilme ihtimaline.. Saçları bir aruz ölçüsüne bulandığında, kısık bakan gözleri, bir taşa vurulmuş. Taştan aşk eder. Taşı aşık eder. Bir taşla, aşk mı sürer ? Aynı yüzünde çizgiler, minik yaralar, melodiler hep kalmış. Biraz zoraki yeşertmiş bahçeyi fakat, ekip biçecek adam nerede ? Binlerin imla kuralları, kimlerin tavuğuna "hişşt" demiş ki, bizim zorba güzel eli kalem tutan ve bir o kadarda abaküs özürlü kadın bozmasının aşını kessin Rab ! Hangi kapıyı çaldı ise kana ihtiyaç duyar, kimi zaman..

Uzaktan hoş gelir.
Tıka basa bir hayal bu,
Gözlerimin de gör dediği..

Bir nota, bir istimlak, bir talan !

Yoksa niye var ?


Binler,Aykut

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder